TURKUAZ GÖZ MERKEZİ

: HAFTAİÇİ : 08:30 - 18:00 / C.TESİ : 08:30 - 17:30 RANDEVU : (0312) 447 2525

Okuloplastik Cerrahi

Çok önem verdiğimiz görme işlevi için gözlerin kapanması, ıslanması ve bir uyum içinde hareket edebilmesi için vazgeçilmez ön koşullar vardır. İşte tüm bunlar okülaplastik cerrahi alanına giren yapılar tarafından sağlanırlar. Yani gözler kadar onu çevreleyen ve göz işlevleri için olmazsa olmaz nitelikteki bu dokular okülaplastik konusu içinde değerlendirilir.


Lakrimal Sistem (Gözyaşı yolları)


Gözyaşı, oküler yüzeyin canlılığının ve saydamlığının korunmasında vazgeçilmez bir etkendir. Gözyaşı salgısının drenaj sisteminin kapasitesi üzerinde artması lakrimasyona (sulanma) sebep olur. Lakrimasyon epiforadan farklıdır. Epiforada drenaj sistemindeki bir problem söz konusudur. Punktumdan başlayarak nazolakrimal kanalın buruna açıldığı bölgeye kadar değişik düzeydeki sorunlar gözyaşı drenajının bozulmasına ve epiforaya neden olur. Burada tıkanıklık punktum bölgesinde, kanalikülde, lakrimal kesede veya nazolakrimal kanalda olabilir. Bu tıkanıklıkların tedavisinde sonda uygulaması, entübasyon veya cerrahi tedavi uygulanır. Cerrahi sırasında endolazer olarak uygulanan teknik ameliyatın başarısını artırır.
lakrimal


Blefarospazm

Göz kapağı kasındaki göz kırpma refleksi dışındaki istemsiz kontraksiyonlar blefarospazm olarak adlandırılır. Bunlar halk dilinde seyirme olarak bilinen küçük fasikülasyonlardan gerçek anlamda tonik spazma kadar değişir.

Kadınlarda belirgin olarak daha sık olup genellikle 50 yaşından sonra ortaya çıkar. Önceleri dakikalar süren göz kırpma atakları şeklinde başlar.Zaman geçtikçe hastalar gözlerinin kendiğiliğinden kapandığını ve açabilmek için zorlamak gerektiğini fark etmeye başlarlar. Hastalığın ilerlemeye başlamasıyla birlikte kişinin günlük yaşamı etkilenir. Tedavi ilaçlar, botulinum toksin tedavisi yada cerrahidir.
blepharospasm2


Kozmetik Cerrahi

Blefaroplasti olarak adlandırılan kozmetik cerrahi göz işlevlerini bozmadan gözlerin görünümünü daha da güzelleştirmek ve yaşın getirdiği değişimleri ortadan kaldırmak için yapılan bir dizi girişimlerdir.

Bugün toplumda yaşlanmanın getirdiği değişimleri ortadan kaldırmaya yönelik kozmetik girişimlere giderek daha sıcak bakılmakta ve bu konudaki istek her geçen gün daha da artmaktadır.

Ülkemizde estetik cerrahi denilince söz konusu organ ne olursa ilk olarak akla plastik cerrahlar gelmekte ve hastalar da genellikle plastik cerrahlara başvurmaktadır. Oysa bugün Amerika ve batı ülkelerinde göz kapaklarını ilgilendiren kozmetik cerrahi büyük ölçüde oftalmoloji eğitimi görmüş okülaplastik cerrahlar tarafından gerçekleştirilmektedir.

Yaşlanmanın getirdiği mevcut kızarıklık ve torbaların ortadan kaldırılması, kaş düşüklüğü tedavisi, alt kapak ve üst kapak blefaroplastisi bu ameliyatlardan yalnızca birkaçıdır.


Ptozis

Üst göz kapağının düşüklüğü blefaroptosis ya da yagın olarak kullanıldığı üzere kısaca ptozis olarak adlandırılır. Ağır ptozislerde üst kapak kenarı tüm pupil alanını hatta tüm korneayı örtmüş olabilir. Ptozis kişiyi ve çevresini oldukça rahatsız eden kozmetik bir kusur oluşturur. Ayrıca özellikle ağır konjenital ptozisler görmenin gelişimini engelleyebilir. Bu nedenle uygun zamanda uygun yöntemlerle düzeltmeleri zorunludur.

Göz kapağı düşüklüklerinin yaklaşık üçte ikisi konjenital olarak görülmektedir. Kalanlar ise altta kalan nedene bağlı olmak üzere myojenik (kaş hastalıklarına bağlı), mekanik ( trahom, travma, tümör) nörolojik (3.sinir felci) ya da involüsyonel (yaşa bağlı) veya post operatif (operasyon sonrası)olarak sınıflandırılabilir.

Göz kapağı dışındaki nedenlerle ptozis oluşması ya da ptozis varmış gibi izlerin oluşmasına pseudoptozis (yalancı ptozis) denir. Bu durumda alttaki göz küresi   desteğinin        kaybı, diğer gözde exoftalmos veya iritasyon yaratan alerjik konjonktivit gibi bir durum söz konusudur.

ptozis1 ptozis2

PTOZİS TEDAVİSİ: İyi bir planlama ve tedavi seçimi yapabilmek için cerrahın tüm cerrahi yöntemler konusunda belirli bir bilgi ve deneyime sahip olması gereklidir. Bir ptozis karşısında her şeyden önce verilmesi gereken karar tedavi gerekliliği ve eğer gerekli ise bu tedavinin zamanıdır.


Kapak Malpozisyonları

Göz kapakları işlev ve yapı olarak vertikal planda açılıp kapanan bir perdeye benzetilebilir. Mekanik olarak oldukça hareketli olan bu yapısının yanı sıra üzerinde gözleri koruyan ve ıslanmasını sağlayan değişik anotomik yapıları içermektedir. Kapak kenarı, kirpikler ile kapak kenarının duruş biçimini etkileyen hastalıklar genel olarak kapak malpozisyonları olarak adlandırılırlar.

A – Entropion: Kapak kenarının içe doğru dönmesidir. Özellikle ileri yaşlarda sık karşılaşılır. Ender olarak konjenital (doğumsal)da olabilir. Tedavisi cerrahidir.
B – Ektropion: Kapak kenarının dışa doğru dönmesidir.Çok büyük oranda alt kapakta görülür. Özellikle punktum bölgesini içine alırsa gözyaşının dışarı doğru akmasına sebep olur.İnvolüsyonel (yaşlılığa bağlı), sikatrisiyel (travmatik), konjenital veya bazı cilt hastalıklarına bağlı olarak gelişebilir.
C – Fasial Paralizi: Fasiyel paraliziler sadece kozmetik kusur oluşturacak kadar hafif derecede olabileceği gibi bazen ciddi oküler sorunlar yaratabilir. Açıkta kalan korneada oluşan keratit ilerleyen korneal ülserasyonlarda gözün kaybına yol açabilir. Fasiyel siniri ilgilendiren tümörler, cerrahi, yaralamalar veya enflamasyon sonucu oluşabilir. Tedavisinde gözün açık kalmasını sağlamak temel amaçtır.
fasiyel_paralizi
D – Trikiasis: Kirpiklerin değişik nedenlerleanormal olarak göz küresine doğru yönlenmesidir. Mekanik yaralanmalar, yanıklar, trahom, deri hastalıkları, entropion trikiasise sebep olabileceği gibi nedensizde olabilir. Epilasyon, diatermi, elektrolizis, krioterapi veya cerrahi tedavi ile sorun çözülür.


Dermatolojik Hastalıklar ve Tümörler

A –  Kapak Dermatit: Duyarlı kişilerdeki alerjik deri reaksiyonudur.

  • Kozmetikler (saç, tırnak, yüz kozmetikleri, mascara, eyeliner)
  • Sabun, deterjan, şampuan
  • Göz damlaları
  • Kontakt lens solüsyonları
  • Gözlük çerçeveleri
  • Göz banyoları
  • Uçuşan alerjenler
B – Gözyaşı Dermatiti:  Hafif alkali özellikte olan gözyaşı derisini kurutur ve irite eder. Epifora ortadan kalktığında sorun çözülür.
C – Seboreik Dermatit: Göz kapakları ve kirpik diplerinde yerleşik gösteren aşırı salınan sebum ve lipofilik bir mantar olan pitrosporum ovale temel etkendir. Kaşıntı, yanma, ve kirpik dökülmesine sebep olabilir.
D – Blefarokonjonktivit: Genel olarak bakteriyel  bir enfeksiyondur. Tekrarlayan şalazyon ve hordelyum (arpacık) sık olarak görülür.
E – Hordelyum: Sebesöz bezlerinin akut abseleridir. Lokal bir şişkinlik, duyarlılık ve ağrı vardır.
F – Şalazyon: Lipid sekrezyonunun birikimi ve dışa çıkamayarak sıkışması sonucu gelişir. Uzun süre kalanlar cerrahi olarak kürete edilir.
G – Göz Kapaklarının Büllöz Hastalıkları: Pemfigus vulgaris, Büllöz pemfigoid, eritema multiforme, sikatrisyel pemfigoid, herpes zoster, herpes simpleks bunlardan birkaçıdır.
H – Göz Kapaklarının Ödemli Hastalıkları: Oldukça ince ve esnek yapıda olan kapak derisi oldukça fazla miktarda su tutulmasına elverişlidir.Bundan dolayı pek çok değişik nedenle göz kapaklarında ödem ortaya çıkabilir.
  • Blefaroşalasis
  • Aldosteronizm
  • Hipotiroidizm
  • Dermatomyozitis
  • Skleroderma
  • Urtiker
  • Erizipel
  • Dakriodenit
I – Trikiasis: Kirpiklerinin globa doğru anormal olarak yönlendirilmesidir.
J – Göz Kapaklarının Renk Değişimleri: Externel ajanlardan, endokrin faktörlere kadar pek çok neden bölgede renk değişikliğine yol açabilir.
  • Mor halkalar
  • Post-enflamatuar hipermentasyon
  • Vitiligo
  • Telanjiektazi
  • Nevus Flammeus
  • Sturge-Weber sendromu
  • Kapiller hemanjioma
  • Kavernoz hemanjioma
  • Pyojenik granüloma
K – Göz kapağı Tümörleri: Göz kapaklarında çok değişik malign ya da benign tümör görülebilmektedir. Bu tümörlerin oldukça küçük boyutlarda tanınması, malign ya da benign olduğunun belirlenmesi son derece önemlidir.
Kapak kitlelerinde kitlerin biçim, boyut ve yaygınlığının dosyadaki şemalara işaretlenmesi ve fotoğraflanması okülaplasti cerrahisinde önemlidir.
kapak_tumoru nevus
göz kapağı tümörü nevüs
Bening Kapak Tümörleri:
  • Papilloma
  • Verruca vulgaris
  • Nevus verruca
  • Seboreik keratosis
  • Aktinik keratosis
  • Akantosis
  • Keratoakantoma
  • Fibroepitelyal polip
  • Nevüs
  • Dev Pigmentli Kıllı Nevüs
  • Milla
  • Kutanöz Boynuz
  • Pilomatriksoma
  • Trikoepitelyoma
  • Apokrin Kistadenoma
  • Molluscum Contagiosum
  • Ksantalasma Palpebrarum
  • Mikosis Fungoides
Malign Göz Kapağı Tümörleri
  • Bazal Hücreli Karsinoma
  • Skuamoz Hücreli Karsinoma
  • Sebasöz Adenokarsinoma
  • Maling Melanoma


Konjenital Anomiler

A – Blefarofimozis: İnterkantal aralığın geniş olması ve ptozis ile beraberdir. Tedavi Z ve V-Y plastilerle yapılır. 3-4 ay sonra askı girişimi ile ptozis düzeltilir.
B – Konjenital ektropion: Epifora ve exposure keratite yol açabilir. Lateral tarsorafi veya kulak greftleri ile tedavi edilir.
C – Ankiloblefaron: Göz kapaklarının örümcek ağı gibi küçük deri parçaları ile birbirine kısmen ya da tamamen birleşik olması halinde tedavi cerrahidir.
D – Epikantüs: Burun kökünden başlayarak kapağı ilerleyen yarımay şeklinde tipik deri kıvrımıdır. Genelde doğu ırkının bir özelliğidir. Tedavi Z ya da V-Y plastilerdir.
E – Epibleferon: Bir kaş ve deri kıvrımının kapak kenarının üzerine binmesi ile oluşan Trikiazis (kirpik dönmesi) şiddeti ile bu kıvrım operasyon ile düzeltilir.
F – Konjenital Entropion: Göz kapağının içeri doğru dönmesidir. Epiblefarona bağlı ise düzelir. Bu yüzden entropionu acil olarak düzeltmeye gerek yoktur.
G – Konjenital distikiazis: Fazladan bir kirpik sırasının varlığı söz konusudur. Lubrikan göz damları, krioablasyon veya mukozal greft ile tedavi edilir.
distikiazis
H – Konjenital koloboma: Genellikle üst kapaktaki yarıklıktır. Cerrahi olarak kapatılır.
I – Konjenital ptozis: Göz kapağındaki düşüklük halidir. 3-5 yaşlarında okul çağından önce düzeltilir.
J – Punktum Atrezisi: Göz yaşı sisteminin distal ucunda kanallaşmanın tamamlanmaması sonucu oluşur. Hastalar gözyaşarmasından bahsederler. Tedavisi kanaliküler intubasyondur.
K – Lakrimal Kese Fistülü: Burun kanalında küçük bir delik  şeklinde  görünür.  Drenaj sisteminin obstrüksüyonu sona erdiğinde fistül kendiliğinden kapanır.
L – Nazolakrimal Kanal Tıkanıklığı: Doğumdan sonraki ilk günlerde konjonktival ve kirpik diplerinden biriken mükoz bir salgı ile dikkat çeker. Bebek uykudan uyandığında gözde biriken sekresyon fazkadır. Tedavisinde antibiyotikli damlalar kullanılır. Masaj önemli bir tedavi yöntemi olup aileye anlatılmalı ve bıkmadan mutlaka uygulamaları önerilmelidir. 1 yaşına kadar açılmazsa intübasyon uygulanır.-